DOLAR
32,2480
EURO
34,6783
ALTIN
2.405,07
BIST
10.247,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Az Bulutlu
24°C
Ankara
24°C
Az Bulutlu
Perşembe Hafif Yağmurlu
23°C
Cuma Hafif Yağmurlu
20°C
Cumartesi Çok Bulutlu
14°C
Pazar Az Bulutlu
17°C

Endoskopik Kapalı Bel Fıtığı Tedavisi

Endoskopik Kapalı Bel Fıtığı Tedavisi

Bel fıtığı olan her hastanın ameliyat edilmesine gerek olmamakla birlikte, alt ekstremitede ilerleyici kuvvet kaybına neden olan, yürümeyi bozan, günlük hayatı ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, sfinkter kusuru denilen idrar/gayta tutmada güçlüğe sebep olan bel fıtıklarının cerrahi müdahele ihtiyacı bulunmaktadır. Bu grup hastalar bel fıtığı olan hastaların yaklaşık %10 luk bir kısmına karşılık gelir.

Cerrahi endikasyonu olan bu %10 luk kesimde cerrahi yapılmaması, alt ekstremitede kalıcı güç kayıplarına (düşük ayak, kalça ve diz hareketlerinde kuvvet kayıpları), kalıcı sfinkter kusurlarına (ömür boyu idrar ve gayta tutmakta zorlanma) ve sinirdeki ganglion basısına bağlı yanma, elektriklenme, şimşek çarpma tarzında ömür boyu narkotik grubu ağrı kesici kullanımına sebebiyet veren kalıcı nöropatik ağrılara sebep olabilir. Bu ameliyat endikasyonu olan bir hastada cerrahiden kaçınmak ömür boyu geri dönüşü olmayan sonuçlara sebep olabilir.

Özellikle son 5 senedir giderek yaygınlaşmakta olan endoskopik kapalı bel fıtığı ameliyatı, mikrocerrahi (açık) tekniğe bir alternatif olmuştur. Ben de 2 yıldır günlük pratiğimde bel fıtığında mikrocerrahi tekniği terk ederek endoskopik teknikle hastalarımı opere etmeye başladım. Bu teknik sayesinde ciltteki kesi çok küçük boyutta olup, omurga çevresindeki kaslar kesilmez, lamina ve faset eklem (omurga eklemi) korunarak, omurganın normal fizyolojisi (yapısı) korunur, böylece ameliyat sonrası hastaların bel ağrısı açık tekniğe kıyasla çok daha az olur. Günlük hayata ve işe dönüş süresi hastasına göre değişmekle birlikte birkaç haftalık kısa bir süredir. Ayrıca normal omurga fizyolojisi bozulmadığı için ameliyat sonrası instabilite dediğimiz istenmeyen durum çok daha nadir görülür. Bunun sonucunda iatrojenik (ameliyata bağlı) nüks bel fıtığı riski ve ikinci bir ameliyatla stabilizasyon (platin takılması) ameliyatına ihtiyaç son derece nadirdir.

YAZI ARASI REKLAM ALANI

Hastalarımızın cerrahiyle ilgili en büyük endişesi ameliyat sonrası felç kalmaktır. Tabi ki her ameliyatta olduğu gibi lomber disk hernisi cerrahisinin de bir takım riskleri mevcuttur. Bunlara etkilenen sinir kökünün geçici veya kalıcı paralizi, enfeksiyon, kanama gibi pek çok cerrahide karşımıza çıkan riskler dahildir. Ancak bu riskler doğru endikasyon, doğru teknik ve tecrübeli bir ekiple ihmal edilecek kadar düşük bir düzeye indirilebilmektedir. Cerrahi olması gereken bir hastanın ameliyat olmaması sonucunda almış olduğu felç riski ameliyattaki riskten onlarca kat fazladır.

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.