Laktoz hassasiyeti yaş ilerledikçe artıyor

Son devirde ismini sıklıkla duyduğumuz laktoz hassasiyeti yarattığı gaz sorunları nedeniyle süt eserlerini sevenlerin hayat kalitesini düşürüyor.

Bu sorunun bağırsaklardan salgılanan laktaz enziminin yetersizliği durumunda sütte bulunun süt şekerinin sindirilememesi sonucunda ortaya çıktığını anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Bu durumda bağırsaklarda bakteriler ve mantarlar tarafından bir çeşit sindirme süreci yapılır ve hidrojen, karbondioksit ve metan gazı oluşur” dedi. Laktoz intoleransının rahatsız edici semptomlarını azaltmak için süt, ekşi krema, ayran, tereyağı, yoğurt ve peynir üzere besinlerden uzak durulması gerektiğinin altını çizen Dr. Özok, yaş ilerledikçe laktoz hassasiyeti görülme sıklığının arttığını belirtti.

Laktoz intoleransının karın ağrısı, şişkinlik, ishal, gaz ve mide bulantısı belirtilerine neden olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, sanılanın tersine laktozun yalnızca süt eserlerinde bulunmadığına dikkat çekerek, “Laktoz dokusu, tadı ve yapışkan nitelikleri için kullanılan besin katkı unsuru olarak da kullanılır. Münasebetiyle yalnızca sütte değil; yoğurt, peynir, tereyağı, dondurma, süt tozu, işlenmiş besinler, sucuk, sosis, patates cipsi, çikolata, pasta, krema, bisküvi ve kurabiye üzere besinlerin hepsinde bulunur” dedi. 

Laktaz hassasiyeti herkesi farklı etkileyebilir

Laktaz enzimi eksikliği yahut yokluğuna bağlı olarak bu besinlerin tüketilmesinin çeşitli rahatsızlıklara yol açacağına dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Laktoz hassasiyetine sahip hastalar süt ve süt eserlerini yeteri kadar tüketemedikleri için gereksinim duydukları kalsiyum ve D vitaminini de alamazlar. Hastalar bu vitamin ve mineralleri içeren brokoli, somon, sardalya, portakal suyu ve badem sütü üzere besinleri tüketmeye ihtimam gösterebilirler” diye konuştu. 

Herhangi bir diyete başlamadan yahut destek kullanmadan evvel kesinlikle doktor değerlendirilmesinden geçmek gerektiğinin altını çizen Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Laktoz intoleransı her bireyde farklı formlarda tesirler yaratabilir ve herkesin tolerans seviyesi farklıdır. Kimi beşerler küçük ölçülerde laktozlu besin tüketebilirken, başkaları hiç tolerans gösteremez. Bunun için rastgele bir aksiyon alınmadan evvel kesinlikle bir uzmana başvurmak gerekir” dedi.

Bitki bazlı süt çeşitleri alternatif sunuyor

Dr. Eyyüp Kenan Özok, “Soya, pirinç, badem, hindistan cevizi, fındık, yulaf, kenevir, macadamia fıstığı ve fıstık sütü üzere bitki bazlı sütler ve türevleri doğal olarak laktoz içermez. Laktoz intoleransı olanlar için süt bazlı eserlerin yerini almak üzere düşük laktozlu yahut laktozsuz versiyonları tercih edilebilir” tavsiyelerinde bulundu.

Tanı için test şart 

Laktoz intoleransından şüphelenenlerin hidrojen nefes testi, laktoz tolerans testi, genetik testi, laktaz aktivitesi ve dışkı testine başvurabileceğini belirten Dr. Özok, “Normal bireylerde laktoz içeren eserler tüketildikten sonra kanda glukoz düzeyi yükselir. Laktoz intoleransı olan bireylerde ise kanda glukoz seviyesinde artış saptanmaz. Hastalığın kesin tanısı endoskopik yolla, bağırsaktan alınan biyopside laktaz enziminin eksikliğinin kanıtlanmasıyla konur” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı