Yağ bezesi hakkında doğru bilinen 5 yanlış !

“Ağrı yoksa kolay bir yağ bezesidir” demeyin!

Sülük tedavisi, hacamat ve bitkisel tedavi tehlikeyi artırabiliyor!

YAĞ BEZESİ HAKKINDA GERÇEK BİLİNEN 5 YANLIŞ!

Kimi vakit el bileğinde belirirken kimi vakit karında, kollarda, sırtta, uzunluğunda çıkıyor ortaya… Toplu iğne başından ceviz büyüklüğüne hatta 10 santimetrenin de üzerine çıkarak dev bir görünüme dönüşebiliyor… Ülkemizde çok yaygın bir sorun olan yağ bezeleri (lipomlar) yaklaşık her 1000 bireyden 1’inin kapısını çalıyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi Ortopedik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Korhan Özkan, yağ bezelerinin dünya genelinde en sık görülen güzel huylu yumuşak doku tümörü olduğunu belirtirken “Dokunduğunuzda ekseriyetle kolay kolay hareket eden ve sıklıkla ağrıya neden olmayan yağ bezelerinde en büyük tehlike, berbat huylu yumuşak doku kitlelerini taklit edebilmesidir! Bu nedenle bedeninizdeki yumruları yani yüzeyel ve derin cilt altı kitlelerini yağ bezesi olarak düşünmeyin ve kesinlikle hususun uzmanı tabibe başvurun” diyor. Yağ bezelerinin nedenlerinin kesin olarak bilinmemekle birlikte, genetik bozukluklar, hiperkolesterolemi üzere kolesterol düzeyinin kanda çok yüksek olduğu rahatsızlık, obezite ve kronik darbeler (travma) sonucu da oluşabildiğini belirten Prof. Dr. Korhan Özkan, toplumda hakikat sanılan yanlış bilgilerin hayati riske yol açabildiğini vurguluyor. Ortopedik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Korhan Özkan, yağ bezeleri hakkında gerçek bilinen 5 yanlışı anlattı, kıymetli ihtarlar ve tekliflerde bulundu. 

“Herkesin bedeninde yağ bezesi oluyor, olağan bir şey”: YANLIŞ!

DOĞRUSU: ‘Herkesin bedeninde görülebilen yaygın bir sorun’ biçimindeki yaklaşım toplumda en tehlikeli, yanlış inanışların başında geliyor. Dışarıdan gözle görülebilen, dokunabildiğimiz her şişlik yağ bezesi olmayabilir. Bu lezyonlar fibrom, hemanjiyom ve nodüler fasit üzere âlâ huylu kitleler olabildiği üzere, sarkom denilen epey saldırgan, makus huylu ve vaktinde tedavi edilmezse hayatı tehdit edebilen tümörler ve kanserler olabilirler. 

Ağrı yoksa kolay bir yağ bezesidir: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Yağ bezeleri ağrısızdırlar fakat büyüklüklerine bağlı olarak etraf damar hudut yapılarına bası yapabildiğinden ağrı, uyuşma hatta hareket kaybına yol açabilen şikayetler ve bulgular ortaya çıkabiliyor. Ayrıyeten ender görülen bir tümör olan ‘iğsi hücreli tümör’ ya da ‘anjiolipom’ denilen birtakım yağ bezesi alt tipleri resen ağrıya yol açabilirler. 

Lezyonların hepsi uygun huyludur: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Ortopedi ve Travmatoloji, Ortopedik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Korhan Özkan  “Ne yazık ki liposarkom denilen yağ bezesi gibisi hücreler ihtiva eden birtakım tümörol şişlikler epeyce agresif ve bedenin öteki organlarına yayılma yani metastaz yapma potansiyeline sahiptirler. Uygun vakitte ve uygun halde ortopedik onkologlar nezaretinde tedavi edilmelidirler” diyor. 

Bitkisel tedavi ile sorun halledilir: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Toplumumuzda yaygın olan yanlış bilgilerden biri de; yağ bezelerinin ve öteki kitlelerin sülük tedavisi, hacamat ve kimi bitkisel merhemlerle tedavi edilebileceği! Yağ bezelerinin sülük, hacamat ve bitkisel merhemlerle tedavi edilemeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Korhan Özkan “Konuyla hiçbir ilgisi olmayan ve tıp eğitimi bulunmayan bireylerin önerdiği ve gerçekleştirdiği bilimsel literatürden büsbütün uzak uygulamalar hastalarımızın durumunu daha komplike hale getirebilmekte hatta hayatlarını tehdit edebilecek sonuçlara yol açabilmektedir!” diyerek tıbbi tedavinin koşul olduğu ihtarında bulunuyor. 

Biyopsi yapılmadan çıkarılabilir: YANLIŞ!

DOĞRUSU: Vücuttaki tüm yüzeyel kitlelerin uygun görüntüleme sistemleri yapılmadan, rastgele bir hekim tarafından çıkarılabileceği biçimindeki inanışın hakikat olmadığını ve önemli ziyanlara neden olabileceğini vurgulayan Ortopedik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Korhan Özkan “Maalesef ortopedik onkoloji kliniğine başvuran hastaların neredeyse yarısına yakını öbür yerlerde uygun olmayan görüntüleme ve biyopsi yapılmadan ‘basit yağ bezesi’ olarak düşünülen fakat sarkom denilen makus huylu tümörü olan hastalardan oluşmaktadır! Uygun olmayan halde yapılmış birinci cerrahi, ikincil cerrahiyi zorlaştırmakta ayrıyeten nüks oranını artırarak hastanın hayatını tehdit etmektedir” ihtarında bulunuyor. Bu cins olayların yaşanmaması için görüntüleme prosedürleri uygulanması ve şüphelenilen olaylarda uygun kurallarda uygun teknikle biyopsi yapılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Korhan Öztürk, “Biyopsiyi yapan kişinin tümör cerrahisini de yapabilecek yetkinlikte olması ve multidisipliner grup idaresinde uygulanması gerekmektedir” diyor.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı